1.AY
Hamileliğimi öğrendikten sora hemen doktorumu aradım, bana 3 gün sonra ikinci bir BetaHcg testi yaptırmammı, değer yükselirse 20 gün sonra ilk muayene için yanına gelmemmi söyledi.Ve nihayet ikinci testin değeri de beklenen gibi çıkınca doktorumuzun yanında aldık soluğu. Büyük bir heyecanla yattım koltuğa bu kuzumu ya da kuzularımı göreceğim ilk andı.Bir tane kesemizi gördük hayırlı olsun diyince ikiz hayalleri kuran ben aaa bir tanemi ikitane olacaktı dedim. Doktor sa gülerek birtane buldun ikinciyi de mi istiyorsun dedi bana.Büyük bir mutlulukla eve döndük ve ben bebeğimi hemen beslemeye başladım. İlk ay hiç midem bulanmadı iştahım ise psikolojiktir belki ama biraz açıldı.
2.AY
Bu ay mide bulantılarım başladı.Sabahları kalktığımda midemin bulantısı daha da hissediliyordu.Bu yüzden sabahları kalktığmda hemen yemek için başucuma bir paket çubukkraker koyuyordum.Bu yöntem bayağı işe yarıyordu tavsiye ederim. Migren hastası olarak başağrılarımda doktora danışarak aldığım minoseti kullandım.Gribe yakalandım bu ayda hem de ne grip.Doktora sordum ilaç kullanamazsın bol su iç ve dinlen dedi.Rapor alarak işe gitmedim.Kendime koca bir tencere tavuklu, domatesli şehriye çorbası yaptım ve bol bol içtim.Ve şükür gribi 3 günde hemen atlattım. Çarşıya çıktığımda gözüm bebek kıyafetlerine takılır oldu ama kendime söz verdim.7 aylık olmadan almayacaktım.Nedeni ise 7 aylık doğan bir bebeğin yaşama şansının olduğuydu. Herşey olabilirdi sonuçta bu hamilelikte sonradan bu kıyafetlere bakıp ağlamak istemiyordum. Hareketlerime dikkate ediyordum.Yüksek bir yerden bişeler almamaya, ağır kaldırmamaya, hızlı hareket etmemeye dikkat ediyordum çünkü karnımda mucizemi taşıyordum.
3.AY
Kontrollerimize gidiyoruz herşey yolunda şükürler olsun.Ultrasonda herşeyi oluşmuş olarak görünüyor.Kafası, burnu bacakları.Allahım mucize gibi. Mide bulantılarım devam ediyor ve hatta iştahsızım.Bir çorba kaseyle 2 gün yaşıyorum. Korkuyorum bebeğim beslenemiycek diye ama korkmama gerek yokmuş.Bebeğin beslenmesi sizin hamileliğinizin 4.ayından itibaren sizin beslenmenize endeksliymiş. Zorla da olsa her akşam yatmadan bir koca bardak süt içiyorum. Kalsiyum açısından çok önemli yoksa ileride geceleri bacağınıza giren krampın ağrısıyla yataktan fırlayabilirsiniz. Bebeğimden hareket bekliyorum, bir kıpırtı ama yok daha hissedemiyorum.
4.AY
Hala herşeyimiz normal.Mide bulantılarım geçti.Hatta iştahım açıldı.Bu arada doktor vitamin başladı onların da etkisiyle iştahım açıldı. Kendime hamilelik kıyafetleri almaya başladım.Karnım artık farkedilir biçimde büyüdü.Akşam yatıyorum televizyonun karşısındayım ve birden sağ tarafımda bir hareket.Yükselip inen bir ayak.Hayatımda unutamıyacağım günlerden bir tanesi.Bebeğim hareket ediyor.Ben burdayım anne diyor.Doktorum yediklerime dikkat etmemi, kilo almamamı, pahada ağır yükte hafif şeyler yememi söyledi.Benim gözü hep et yemeklerinde ve meyvelerde.Tatlıyla aram yok bu yüzden belki de çok kilo almadım.Şimdiye kadar 2 kilo almışım. Hala yatmadan koca bir bardak süt içiyorum.
6 Ekim 2011 Perşembe
TÜP BEBEK TEDAVİSİ BEDAVA OLMALI
Evet başbakanımız 3 çocuk diyor ama gel görki 3 çocuğun maliyeti eğer çocuğunuz olmuyorsa devlet bile karşılasa 10 bin TL yi buluyor şayet üçünde de hamile kalırsan ki olmama ihtimali de var. Kadın kısırlığı da erkek kısırlığı da şeker hastalığı gibi tansiyon hastalığı gibi bir hastalıktır bence.Nasıl bunların tedavisininin genelde tamamını ödüyor devlet tüp bebeğin de tamamını ödemeli .Ne aileler tanıyorum kredi çekerek tedavi gören, yıllarca para biriktirerek tüp bebek tedavisini geciktiren.Hep düşünürüm bana milli piyangodan büyük bir para çıksa ne yapardım diye. Ne yapardım biliyor musunuz Tüp Bekek Yardım vakfı kurardım parası olmayanlar için. İnsanlar çocuğu olmuyor ona mı üzülsünler, maddi açıdan sıkıntıya düşüyorlar buna mı üzülsünler. Burdan eğer okurlarsa Devlet büyüklerimize sesleniyorum tüm bebek özlemi çekenler adına bu tedavinin hepsini SGK karşılamalı çocuğunuzun olmaması da bir hastalıktır.Türk mileltinin temelini aile oluşturur. Aile kurmak her kadın ve erkeğin en doğal hakkıdır lütfen insanları bu haktan mahrum etmeyin.
BİTKİSEL ÖNERİLER
Eşimin sperm sayısını arttırmak ve hareketliliğini sağlamak ayrıca embriyonun kalitesini etkilemesi açısından keçiboynuzu kürünü ve çakşır otunu denedik.Bunları 3.tüp bebek denememizden önce denemiştik ve hamile kaldım.Keçiboynuzu kürünü ve yorumları burdan okuyabilirsiniz. Çakşır otundan bahsedeyim biraz. Hatayda yetişen bir tür kök bitkisi olan bu bitkiyi yıllar önce amerikalı bilim adamları burdaki koyunların üçüz,dördüz doğurmalarından dolayı araştırıp bulmuşlar.Bu bitki hem erkek hem de kadın kısırlığı açısından fayda sağlayan bir bitki. Bunu eşim havanda iyice ezip balla karıştırarak yedi. Çakşır otu konusunda daha fazla bilgi almak için burdan bakabilirsinizl.
TÜP BEBEKTE BAŞARI İÇİN 10 ÖNERİ
- Umudunuzu asla yitirmeyin
- Kilolu iseniz kilo verin ve spor yapın.
- Sigara asla kullanmayın.
- Bu yolla hamile kalanlardan yardım alın onlarla sürekli konuşun.
- Bu konuyla ilgili olumsuz düşünenlerle asla konuşmayın.
- Doktorunuzu iyi seçin.
- Denemeler olumsuz sonuçlanınca asla vazgeçmeyin çünkü 17.denemesinde hamile kalan var.
- Transferden sonra 12 günlük bekleme süresinde kendinize güzel zaman geçirecek uğraşlar bulun.
- Bebeğinize hitaben bir günlük tutun ve onunla konuşun bu günlükte.
- Bir gün mutlaka anne olacaksınız bunu asla unutmayın.
UZUNCA HİKAYEM
Size kısaca hikayemi anlatayım.
Bu hikayemi tüp bebek yaptıracak olan okurlarıma hem işleyiş hakkında hem de duygusal açıdan yol gösterici olarak yazıyorum. 11 Eylül 2004 yılında evlendim.İki yıl sonra bebek düşünmeye karar verdik.6 ay sonra hamile kalamayınca sağlık çı olmamın da etkisiyle bir an önce neden olmadığını araştırmaya başladım ve bir kadın doğumcuya başvurdum.Bana yapılan tahlillerde bir problem olmadığı anlaşıldı ve eşimden sperm tahlili istendi.Yapılan sperm tahlilinde normal yollardan gebe kalamayacağımı ancak tüp bebek yöntemiyle kalabileceğim anlaşıldı.Dünya başıma yıkıldı desem yalan olmaz.Ben ki daha evlenmeden annelik hayalleri kuran, çocuk aşığı bir insan belki de anne olamayacaktım. Evet problem eşimdeydi ama bu ikimizin problemiydi.Hiç bir zaman problem eşimde diye bakmadım çünkü bu uğurda savaşı ikimiz verecektik. Sabah tüp bebek fikriyle uyanıp akşam tüp bebek fikriyle yatıyordum. Tüp bebek neydi.Nasıl olacak, millet ne der , olur sa başkasının çocuğu mu zannederler. Bu yazdıklarımı okuyan tüp bebek yaptıracak veya yaptırmış olanlar beni çok iyi anlarlar. Başlarda eşimin bile tüp bebek üzerine korkuları ve şüpheleri vardı ki bu benim gireceğim bu mücadelede beni daha da üzüyor ve mücadele gücümü azaltıyordu. Mücadele diyorum çünkü bu uğurda yapılan herşey bir mücadeleye dönüyor zaten.Neyse zamanla hepsini aştık söylenenleri duymamaya çalıştık ve hedefe odaklandık.Neydi hedefimiz? Anne-baba olmak.Bu uğurda ilk adımımızı attık ve tedaviye başladık. Bana iğneler verildi karnımdan ve kolumdan iğneler yapmaya başladım.İğne diyince korkmayın sakın ucu çok ince 1 cm uzunluğunda acıtmıyor bile hem acıtsa da bunu duymuyorsun çünkü çekilen acılar bu uğurda kutsal oluyor. Yapılan iğneler yumurtaları büyütüyor ve çatlamasını önlüyor.Yumurtalarım beklenilen olguğa ulaştı ve beni ve eşimi yumurtalarımı toplamak için hastaneye yatış için çağırdılar.(Gıdgıdgıdaaak yumurtam sıcaakk) Hiç unutmuyorum bir cumartesi sabahıydı.Bir heyecanla kalktım içim kıpır kıpırdı.Hep ikizlerim olacak diye umut ediyordum.Aç olarak hastaneye gittik ve yatışımız yapıldı.Bana anestezi uygulandı yumurtalarım toplanmak üzere, eşim ise sperm vermek üzere bir odaya alındı.Uyandığımda eşim yanımda bana bakıyordu.Hemşire içeri girdiğinde bize 15 tane yumurta toplandığını bunları spermlerle birleştirdikten sonra embriyo elde edeceklerini, bu embriyoları bana tekrara transfer edeceklerini bunun için 3 gün beklememezi gerektiğini söyledi.Sonra hastaneden çıktık ve eve gidip beklemeye başladık.İkinci gün beni aradılar ve 6 adet embriyomuzun oluştuğunu ertesi gün hastaneye tekrar gelmemizi istediler. Çok az kalmıştı anne olmama.Ertesi gün hastane gittik.Bizi bir odaya aldılar bir çift daha vardı transfer yapılacak.Doktor bizimle konuşacaktı. Geçtik doktorun karşısına. Bir ekranda bize embriyolarımızın fotoğraflarını gösteriyordu. Bunlar benim için bebek diyordu. Ama dedi bize dönüp sizin embriyoralınız çok umut vaadetmiyor. Diğer çiftin embriyoları güzelmiş. Ben orda yıkıldım zaten.Şimdi düşünüyorum bir doktor daha yolun başında umut dolu olan anne baba adayına bunu nasıl söyler?.Transferimiz gerçekleşti ve bekleme başladı. 12 gün sonra hamile olmadığımı söylediler bana. Ağlamalar, ağlamalar, ağlamalar ben anne olamayacaktım bu imkansızdı artık.Bütün umutlar bitti. ilk deneme ve başarısız. Tüp bebekle ilgili, başarızıslıkla ilgili okumadığım yazı kalmadı. Bütün gücümü topladım ve ikinci deneme için yola çıktım ama bu defa bu merkezde değil başka merkezde. Özel bir merkeze başvurdum ve görüşme için çağırıldık. Doktor beni ilk gördüğünde kaygılarını yok et sonra tedaviye başlayalım dedi.İkinci denememiz de aynı şekilde iğneler, yumurta toplamaları, transfer ve sonuç negatif. Ama doktorumun da desteği ile bu defa çok üzülüp ağlamadım. Hemen 3.deneme için kendimi hazırladım. Yine aynı işlemler iğneler, yumurta toplamalar, transfer.Ben bekliyorum.Bu defa stes yok olursa olur olmazsa olmaz. Bu dünyanın sonu değil, çocuk hayatımın tümü değil, olursa olur olmazsa hayat devam ediyor. Size bekleyişten bahsedeyim. Saatler hatta saniyeler geçmiyor. Kendime takı yapmak için boncuklar aldım oturduğum yerde onlarla uğraştım.Çünkü yerinizden çok kalkmamamnız gereriyor. 10.günün sonunda dayanamayıp yaptırdığım tes POZİTİF. Allahımmmmmm bu ne sevinç,bu ne mutluluk, piyango çıksa bu kadar sevinmezdim. Yine ağladım bu defa daha fazla ağladım mutluluk gözyaşlarıydı ama odada bulunan herkes ağlıyordu.Evet bu savaşı ben kazandım. Anne olma uğrunda verdiğim mücadeleyi ben kazanmıştım. Ben de anne olacaktım,hamile kalacak kocama nazlar yapacaktım. Gecenin bir yarısı canım kış günü karpuz isteyecekti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)